kocaman bir gülüm ben
kokulu.... biraz biçimsiz
oldukça gerçek ve çok lezzetli bir reçel potansiyeli barındıran
kocaman bir çıbanım var yüzümün ortasında
küçük prensimi çıbanımın içinde saklıyorum
böylece hiç kimse kıskanmıyor beni
ya da küçücük prensimi
patlatsana o çıbanı diyor prens
yırt ve özgür bırak beni
aldırmıyorum
patlatsana o çıbanı diyorlar
sık ve dışarı çıkar güzelliğini
ilgilenmiyorum
ben gerçek bir gülüm
sevgisini çıbanında saklayan
gerçeklik benim gerçekliğim
ve çıbanım kadar bana aittir küçük prensim
8 Ağustos 2012 Çarşamba
kapalı anlatım:
zaman zaman makaleler yazmak istiyorum, düz yazı yani, denemeler vs. fakat her seferinde olabildiğince kapalı anlatımlı şiirler yazmakla sonlanıyor bu sayfayla temasım. ve nedenini anlamak güç oluyor. çünkü öylesine açım ki anlaşılmaya. ve derdim gücüm görülmek aslında. birinin beni görmesi. öyle olmasa neden yazayım ki. ne var ki çok az kişi bilir bu sayfayı ve bu sayfaya dilkkat çekecek hiç bir şey de eklemedim ve üstüne bir de bu kapalı anlatım meselesi girince işin içine, anlaşılmak mı istiyorum yoksa insanların kafasını karıştırarak gizlenmek mi istiyorum belli değil. zira her ikisinin de olmasında herhangi bir mahsur yok çünkü insan çelişkilerle doludur. bütün bunlardan biraz beriye gidip konuşursak şu gölgedeki duvarın başında birer sigara yakıp şunu söylemek isterim ki: asıl sebebi bulduğumu düşünüyorum. kapalı anlatıyorum çünkü: anlaşılmaktan daha önemli bir şey istiyorum: hissedilmek. anlaşmaz zaten son derece ütopik bir hedef zira insan insana dokunamaz. ama hissedilmek anlaşılmaktan biraz daha gerçekçi bir hedef. kendimdekine benzer duygular uyandırabilirsem birilerinde artık o kadar da yalnız değilim demektir belkide.... (poet's note)
zaman zaman makaleler yazmak istiyorum, düz yazı yani, denemeler vs. fakat her seferinde olabildiğince kapalı anlatımlı şiirler yazmakla sonlanıyor bu sayfayla temasım. ve nedenini anlamak güç oluyor. çünkü öylesine açım ki anlaşılmaya. ve derdim gücüm görülmek aslında. birinin beni görmesi. öyle olmasa neden yazayım ki. ne var ki çok az kişi bilir bu sayfayı ve bu sayfaya dilkkat çekecek hiç bir şey de eklemedim ve üstüne bir de bu kapalı anlatım meselesi girince işin içine, anlaşılmak mı istiyorum yoksa insanların kafasını karıştırarak gizlenmek mi istiyorum belli değil. zira her ikisinin de olmasında herhangi bir mahsur yok çünkü insan çelişkilerle doludur. bütün bunlardan biraz beriye gidip konuşursak şu gölgedeki duvarın başında birer sigara yakıp şunu söylemek isterim ki: asıl sebebi bulduğumu düşünüyorum. kapalı anlatıyorum çünkü: anlaşılmaktan daha önemli bir şey istiyorum: hissedilmek. anlaşmaz zaten son derece ütopik bir hedef zira insan insana dokunamaz. ama hissedilmek anlaşılmaktan biraz daha gerçekçi bir hedef. kendimdekine benzer duygular uyandırabilirsem birilerinde artık o kadar da yalnız değilim demektir belkide.... (poet's note)
17 Haziran 2012 Pazar
25te bir şansım olsaydı yine de seçerdim
25in birini çarpardım sıfırla ve elimde kalan 25te 24 olurdu
böylece bilebilirdim yaşadığımı
ve elimde kımıl kımıl kıvraşan yaşama ihtimalimle söyleşirdim
içindeki solucanları yerdim beni delirmekle tehdit eden beynimin
ve sonra bütün depresiflere küfürler yağdırırdım
evvela depresifliklerine kelimeleri de alet edenlere
ve sonuç olarak şiirimle ben
bir süre buralarda olmayacağız
çünkü yaşlanmak denen meşgale çok zaman alıyor
25in birini çarpardım sıfırla ve elimde kalan 25te 24 olurdu
böylece bilebilirdim yaşadığımı
ve elimde kımıl kımıl kıvraşan yaşama ihtimalimle söyleşirdim
içindeki solucanları yerdim beni delirmekle tehdit eden beynimin
ve sonra bütün depresiflere küfürler yağdırırdım
evvela depresifliklerine kelimeleri de alet edenlere
ve sonuç olarak şiirimle ben
bir süre buralarda olmayacağız
çünkü yaşlanmak denen meşgale çok zaman alıyor
16 Aralık 2011 Cuma
Çorap tarlası gibidir içimde dünyam
Ve evsiz kuşları bekleyen bir yuvadır saçlarım
Buz dolabımın üstü çoktan boşverilmiş talimatlarla doludur
Ve günlük gelecek kaygım olsun olsun bir anlıktır...
Benim derdim gücüm yaşamaktır
Şarap içmek, sevişmek diyonisos'un huzurunda
Varsa yemek tıkabasa
Yoksa eğlenebilmek açlığımla
Su gibi akıp gitmek olagelmişliğimde...
Benim öteki dünyaya ihtiyacım yoktur
Ve de kovalamam bu dünyadaki daha iyi bir yaşamı
Eğer gönlümü hoş etmeseydi
Yazmazdım da üstelik bunları...
Ve evsiz kuşları bekleyen bir yuvadır saçlarım
Buz dolabımın üstü çoktan boşverilmiş talimatlarla doludur
Ve günlük gelecek kaygım olsun olsun bir anlıktır...
Benim derdim gücüm yaşamaktır
Şarap içmek, sevişmek diyonisos'un huzurunda
Varsa yemek tıkabasa
Yoksa eğlenebilmek açlığımla
Su gibi akıp gitmek olagelmişliğimde...
Benim öteki dünyaya ihtiyacım yoktur
Ve de kovalamam bu dünyadaki daha iyi bir yaşamı
Eğer gönlümü hoş etmeseydi
Yazmazdım da üstelik bunları...
15 Haziran 2011 Çarşamba
sevmişlik
sevmiş olmak
ağaçların uğultusunda
denizin köpür köpür şakalarında
ve bir sihirbazın şapkasının içinde dolaşmak
sevmiş olmak
akşam üzerlerinde, serinde
gece yarılarında, zifiri kafanlıkta
ve tuvalette sıçarken, kendi kendine konuşmak
sevmiş olmak
ve suretlerini çıkarıp kutularından
yeni sıfatlar aramaya koyulmak
aynalarda kendine
sevmiş olmak
üstelik çırılçıplak kalmak
utanarak, hayran kalarak,
teşhir ederek ve gizleyerek
sevmiş olmak
kavuşmak
anlamak
anlamamazlıktan gelmek
ve anlamak istemek
sevmiş olmak
umursamazlık içinde rehavete kapılmak
sevmeyi istemek
uzanmak son gücünle beklentilerinin küçüldüğü bir geleceğe
sevmiş olmak
büyümek, sabırsızlanmak, kabullenmek
sevmiş olmak
bir sabahın perişan yorgunluğunda çabalamak
direnmek geceleri uyumaya
sevmiş olmak
meyve vermek istemek
caymaya yeltenmek kendinden
sevmiş olmak
işte
-di'li geçmişle
-ecek zaman arasında
ağzına sıçmak şimdinin...
6 Haziran 2010 Pazar
gündüz
gündüz tam şurada bir yerlerde olacaktı
ya sazımın içine girmiştir
ya sigara paketime sıkışmıştır
ya da vızıldayıp duran sineğin kanadındadır
gecenin mürekkebi bulaşmıştır yüzüne
fena halde içi sıkılmaktadır
ya yerdeki çorap tarlasına karışmıştır
ya kitap yığınlarına saklanmıştır
ya yağmurun uğultusuna takılıp kalmıştır
ama beni yalnız bırakıp da çıkmamıştır odamdan
kendini yalnız hissetmiştir bana rağmen
belki gücenmiştir biraz da
huzurunu kaçırmıştır pervasız bir lafım
ama gitmemiştir beni bırakıp
birazdan çıkar girdiği delikten
biraz ilgi
biraz şefkat yeter
silerim gecenin mürekkebini yüzünden gözünden
öper beni yüreğimin bileklerinden:)))))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)