Çorap tarlası gibidir içimde dünyam
Ve evsiz kuşları bekleyen bir yuvadır saçlarım
Buz dolabımın üstü çoktan boşverilmiş talimatlarla doludur
Ve günlük gelecek kaygım olsun olsun bir anlıktır...
Benim derdim gücüm yaşamaktır
Şarap içmek, sevişmek diyonisos'un huzurunda
Varsa yemek tıkabasa
Yoksa eğlenebilmek açlığımla
Su gibi akıp gitmek olagelmişliğimde...
Benim öteki dünyaya ihtiyacım yoktur
Ve de kovalamam bu dünyadaki daha iyi bir yaşamı
Eğer gönlümü hoş etmeseydi
Yazmazdım da üstelik bunları...
15 Haziran 2011 Çarşamba
sevmişlik
sevmiş olmak
ağaçların uğultusunda
denizin köpür köpür şakalarında
ve bir sihirbazın şapkasının içinde dolaşmak
sevmiş olmak
akşam üzerlerinde, serinde
gece yarılarında, zifiri kafanlıkta
ve tuvalette sıçarken, kendi kendine konuşmak
sevmiş olmak
ve suretlerini çıkarıp kutularından
yeni sıfatlar aramaya koyulmak
aynalarda kendine
sevmiş olmak
üstelik çırılçıplak kalmak
utanarak, hayran kalarak,
teşhir ederek ve gizleyerek
sevmiş olmak
kavuşmak
anlamak
anlamamazlıktan gelmek
ve anlamak istemek
sevmiş olmak
umursamazlık içinde rehavete kapılmak
sevmeyi istemek
uzanmak son gücünle beklentilerinin küçüldüğü bir geleceğe
sevmiş olmak
büyümek, sabırsızlanmak, kabullenmek
sevmiş olmak
bir sabahın perişan yorgunluğunda çabalamak
direnmek geceleri uyumaya
sevmiş olmak
meyve vermek istemek
caymaya yeltenmek kendinden
sevmiş olmak
işte
-di'li geçmişle
-ecek zaman arasında
ağzına sıçmak şimdinin...
6 Haziran 2010 Pazar
gündüz
gündüz tam şurada bir yerlerde olacaktı
ya sazımın içine girmiştir
ya sigara paketime sıkışmıştır
ya da vızıldayıp duran sineğin kanadındadır
gecenin mürekkebi bulaşmıştır yüzüne
fena halde içi sıkılmaktadır
ya yerdeki çorap tarlasına karışmıştır
ya kitap yığınlarına saklanmıştır
ya yağmurun uğultusuna takılıp kalmıştır
ama beni yalnız bırakıp da çıkmamıştır odamdan
kendini yalnız hissetmiştir bana rağmen
belki gücenmiştir biraz da
huzurunu kaçırmıştır pervasız bir lafım
ama gitmemiştir beni bırakıp
birazdan çıkar girdiği delikten
biraz ilgi
biraz şefkat yeter
silerim gecenin mürekkebini yüzünden gözünden
öper beni yüreğimin bileklerinden:)))))
20 Mayıs 2010 Perşembe
siyah beyaz
sapanın iki ucunda iki bayrak
biri ak
biri kara
biri düz
biri eğri
ademin yüzünde iki mana
biri gündüz
biri gece
biri doğru
biri yanlış
havvanın karnında iki bebek
biri kız
biri erkek
biri tez
biri yavaş
hamalın sırtında iki küfe
biri dolu
biri boş
biri ağır
biri hafif
pencerenin önünde iki saksı
biri çiçek
biri çalı
biri güleç
biri sivri
bir sayfada iki şair
biri konuşur
biri susar
biri ak
biri kara
biri düz
biri eğri
ademin yüzünde iki mana
biri gündüz
biri gece
biri doğru
biri yanlış
havvanın karnında iki bebek
biri kız
biri erkek
biri tez
biri yavaş
hamalın sırtında iki küfe
biri dolu
biri boş
biri ağır
biri hafif
pencerenin önünde iki saksı
biri çiçek
biri çalı
biri güleç
biri sivri
bir sayfada iki şair
biri konuşur
biri susar
5 Nisan 2010 Pazartesi
köpek
o köpeğin uyuz tüylerindeki cömertliği
bulamıyorsan 'dost'unun şampuan kokan başında
şefkatini köpeğe
cebindeki taşı da 'dost'una sakla
bulamıyorsan 'dost'unun şampuan kokan başında
şefkatini köpeğe
cebindeki taşı da 'dost'una sakla
yaz yanaşırken
kandillerini yakmışken
umut umut biriktirirken kendini
sarmal-sarmaşık gelişmekteyken
bir dur!
gecenin ortasında biten
biradan, sigaradan, dost sohbetinden
ve kendin olabilmekten damıttığın
yaz kokusunu sev!
umut umut biriktirirken kendini
sarmal-sarmaşık gelişmekteyken
bir dur!
gecenin ortasında biten
biradan, sigaradan, dost sohbetinden
ve kendin olabilmekten damıttığın
yaz kokusunu sev!
25 Nisan 2009 Cumartesi
Allah Korusun
Sonsuzluğun kollarında bir cenin olsam.
Sessizlik lütfen!
Şimdi,
şu an
yalnızca Tanrı'ya ihtiyacım var.
Uykum uzanıyor koynumda
Zihnim sabah kadar diri
Söylemeye değer pek bir şey yok
Yalvarırım Tanrı'm kuşat beni
Sessizlik lütfen!
Şimdi,
şu an
yalnızca Tanrı'ya ihtiyacım var.
Uykum uzanıyor koynumda
Zihnim sabah kadar diri
Söylemeye değer pek bir şey yok
Yalvarırım Tanrı'm kuşat beni
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)